MEDRESET-ÜZ ZEHRA İDEÂLİ (GAYE-İ HAYAL) 5.SAYI

4-ÜNİVERSİTE’YE “MEDRESE” İSMİNİN TERCİH SEBEBİ
Medrese nam me’luf ve me’nus ve cazibedar ve şevk-engiz itibarı olduğu halde büyük bir hakikatı tazammun ettiğinden rağabatı uyandıran o mübarek medrese ismiyle tesmiye.Münazarat – 85.
İnsan bilmediği şeye düşmandır.Ön yargılar,yanlış algılar insanı hakiki ihtiyaçlarına ve faydalı şeylere karşı da mesafeli durmaya sevk eder.
“Hasta, tiryakı zehir-âlûd zannetse elbette istimal etmez. “Münazarat – 90
Batı dünyasının hem bilimi tam de kurumları dinsizlik ve İslam düşmanığı araçları olarak biliniyordu.
Kurulacak üniversite yanlış çağrışımlara yol açmamalıydı. Onun için ismi medrese olmalıydı.Medrese ismine hem aşina idiler hem de itimat ediyorlardı. Toplumsal algılar önemli idi ona uygun hareket etmek gerekirdi.
Medrese Islam mirasının ortak kurumu olduğu için, ismi değil muhteva ve müfredat yenilenmeli idi. Bunun beraber Bediüzzaman, darülfünun, darülfünun-u islamiye, İslami darülfünun isimlerini de istimal etmiştir.
Alem-i İslamda kurulacak yüksek eğitim kurumlarında çok dilli eğitim yöntemi ve Arapça’nın ortak dil olması Müslümanların Kur’an dilinin ortak anlaşma vasıtası yapılması İslam milletlerini bir birine yakınlaştıracaktır.
5) TEŞEKKÜLÜ
Vicdanın ziyası olan ulum-u diniye, aklın nuru olan fünun-u medneyinin mezcini / bileşimini temin edecek şekilde kurulmalıdır
Her kademedeki eğitim Kurumlarını içinde barındıran kapsamlı bir kurum olmalıdır.Yani ilk kademeden en yüksek kademeye kadar geniş bir yapıya sahip olacak Çünkü Bediüzaman:”dârülfünunu mutazammın” diye ifade etmiştir.
Medrese isminde teşekkül edecek.
Coğrafya olarak Kürdistan’da hususan merkezi Van’da kurulmalıdır. Zamanla şubeleri yaygınlaştırılmalıdır.
Geleneksel eğitim ve öğetim kurumları olan mektep, medrese ve tekkeleri bünyesinde birleştip barıştırmalı.
Din ve ilim dili olan Arapça, resmi dil olan Türkçe ve mahalli dil olan Kürtçe eğitim dili olarak uygulanmalıdır.
Öğretim kadrosunda yer alan hocalar aynı zamanda lisan-mahalliyye aşina olmalıdır.
6)VARİDATI /FİNANSMANI:
Bediüzzaman; Medreset-üz Zehra’nın gelir kaynaklarını söyle sıralar:
“S- Vâridatı nedir?
C- Hamiyet ve gayret.
S- Sonra?
C- Şu medrese, çekirdek gibi bilkuvve bir şecere-i tûbâyı tazammun eyliyor. Eğer hamiyet ve gayretle yeşillense, tabiatıyla madde-i hayatını cezb ile sizin kuru kesenizden istiğna edecektir.
S- Ne cihetle?
C- Çok cihetle.
Birincisi: Evkaf, hakkıyla intizama girse, şu havuza tevhid-i medaris tarîkıyla bir mühim çeşmeyi akıtacaktır.
İkincisi: Zekattır. Zira biz hem Hanefî, hem Şafiîyiz. Bir zamandan sonra o Medreset-üz Zehra İslâmiyete ve insaniyete göstereceği hizmetle, şübhesiz bir kısım zekatı bil’istihkak kendine münhasır edecektir. Bahusus zekatın zekatı da olsa kâfidir.
Üçüncüsü: Şu medrese neşredeceği semeratla, tamim edeceği ziya ile, İslâmiyete edeceği hizmetle ukûl/akıllar yanında en a’lâ bir mekteb olduğu gibi; kulûb/kalpler yanında en ekmel bir medrese, vicdanlar nazarında en mukaddes bir zaviyeyi temsil edecektir. Nasıl medrese, öyle de mekteb, öyle de tekke olduğundan; İslâmiyetin ianat-ı milliyesi olan nüzur ve sadakat kısmen ona teveccüh edecektir.
Dördüncüsü: Mezkûr tebadül için dâr-ül muallimîn ile imtizac ettiğin- den, dâr-ül muallimînin vâridatı bir derece tevsi’ ile muvakkaten ve âriyeten -eğer mümkün ise- verilse, bir zaman sonra istiğna edecek, o âriyeyi iade edecektir.” Münazarat – 87
Kuruluş aşamasında ve ilk dönemlerde devlet tarafından finanse edilirse ilerleyen zamanlarda, yetiştirdiği insanlar ve topluma sağla- yacağı maddi ve manevi faydaları;Medreset-üz Zehra’yı devletin kuru kesesinden müstağni kalacaktır.
MUSTAFA M.YAKUP
RONAHİYA İSLAM.COM. (Devam edecek)..
kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
YAZARA AİT YAZILAR
YORUMLAR
BENZER HABERLER
KÖŞE YAZARLARI
Tüm Yazarlar